Üreticiler Ayakta Kalmak İçin Yeni Modeller Arıyor

Son yıllarda elektronik ürünlerin kâr marjları dramatik biçimde daraldı. Çin merkezli rekabet, hızla değişen tüketici talepleri ve artan fiyat baskısı; markaları yalnızca ayakta kalma mücadelesine değil, aynı zamanda yeni gelir modelleri arayışına da itti. Artık katma değer yaratmak, sadece marka bilinirliğiyle mümkün değil. Elektronik üreticileri için rekabet avantajı; satış anında ve sonrasında tüketiciyle kurulan güçlü bağlardan geçiyor.

Sektör Dinamikleri: Daralan Marjlar, Artan Riskler

Elektronik sektörü, yüksek vadeli satış oranları ve senetli tahsilatlar nedeniyle ciddi bir nakit akışı problemiyle karşı karşıya. Kur dalgalanmaları, yükselen hammadde maliyetleri ve lojistik giderleri kâr marjlarını neredeyse sıfıra indiriyor. Stok maliyetleri artarken, hızla değişen tüketici tercihleri, markaları yüksek stokla çalışmanın riskiyle baş başa bırakıyor.

Üreticiler artık sadece satışa değil; satış sonrası süreçlere, müşteriyle sürekli etkileşime ve dijitalleşmeye odaklanmak zorunda. Çünkü sürdürülebilir gelir modelleri, sadık müşteri tabanı olmadan kurulamaz.

Satış Sonrası Süreçler: Artık Bir Gider Değil, Fırsat!

Geleneksel satış sonrası hizmet modelleri hem pahalı hem de verimsiz. Servis ağlarının yetersizliği, artan şikayet oranları ve düşen müşteri sadakati; markaların hem itibarına hem de kârlılığına doğrudan zarar veriyor. Üstelik kontrolsüzce artan servis maliyetleri, şirketleri uzun vadede finansal baskı altına alıyor.

Ek Garanti: Kâr Marjını Genişletmenin En Güçlü Yolu

Bugün MediaMarkt ve Teknosa gibi büyük perakendeciler, toplam kârlarının %70-80’ini ek garanti satışlarından elde ediyor. Çünkü ek garanti; yalnızca satış anında değil, ürünün kullanım süresince de tüketiciyle teması sürdürüyor. Bu da müşteri bağlılığına, tekrar satışlara ve güçlü marka imajına katkı sağlıyor.

Ancak birçok üretici, bu modeli kuracak altyapıya ve finansal güce sahip değil. Oysa dijital ek garanti çözümleri sayesinde bu modele düşük maliyetle geçiş yapmak mümkün. Özellikle taksitli ek garanti planları, hem tüketiciye güvence sağlıyor hem de markaya uzun vadeli gelir akışı yaratıyor.

Bayiler ve Satış Ekipleri İçin Ek Gelir Fırsatı

Elektronik perakendede çalışan sadakati ciddi bir sorun haline geldi. Bayiler, ek garanti sayesinde çalışanlarına satış bazlı prim sistemleri sunarak motivasyonu artırabilir, ekip istikrarını sağlayabilir. Ayrıca bayilerin tüketiciyle birebir teması, kişiselleştirilmiş teklifler ve çapraz satış fırsatlarını beraberinde getirir.

egaranti ile Kârlı ve Sürdürülebilir Büyüme

egaranti Plus, üreticilerin artan satış sonrası maliyetlerini avantaja çevirmesini sağlayan dijital bir ek garanti çözümüdür. Bu ürün sayesinde markalar, sigorta partneri altyapısıyla hiçbir operasyonel yük veya finansal risk üstlenmeden ek garanti, bakım, montaj ve onarım gibi hizmetleri tüketiciye sunabilir. egaranti Plus ile üreticiler, satış anında ürünlerine katma değerli hizmetler ekleyerek hem kâr marjlarını genişletir hem de ürünün kullanım süresi boyunca müşteriyle sürekli etkileşim kurarak sadakati artırır. Ayrıca, dijital entegrasyon ve taksitli planlarla bu süreç hem marka hem de tüketici için zahmetsiz ve sürdürülebilir hale gelir.

egaranti Plus, üreticilerin satış sonrası süreçlerini bir maliyet merkezi olmaktan çıkarıp kârlı bir gelir modeline dönüştürmesini sağlar. Sistem, markaların satış noktalarına entegre edilerek çalışır; tüketici ürün satın alırken ek garanti, montaj, bakım ya da onarım gibi hizmet paketlerini taksitle ya da peşin olarak kolayca satın alabilir. Bu hizmetlerin operasyonel yükü ve riski, egaranti'nin entegre sigorta partneri tarafından üstlenilir. Marka ise yalnızca satıştan komisyon elde eder ve müşteriyle ürünün ömrü boyunca temas kurma fırsatı yakalar. Süreç tamamen dijitaldir: egaranti altyapısı sayesinde garanti aktivasyonu, belge iletimi, servis yönlendirmeleri ve talep takibi tek bir sistem üzerinden hızlı ve şeffaf biçimde yönetilir. Bu sayede markalar, ek gelir yaratırken müşteri memnuniyetini ve sadakatini de artırır.

Sürdürülebilirlik: Marka İmajı + Doğaya Katkı

Her yıl milyonlarca garanti belgesi ve kullanım kılavuzu basılıyor. Bu, yalnızca doğaya değil, aynı zamanda firmaların bütçesine de ciddi yük bindiriyor. Dijital dönüşüm, hem bu harcamaları azaltır hem de doğayı korur. Çevreci markalar, tüketicinin gözünde daha güçlü bir imaj oluşturur.